Terör örgütü PKK’nın ABD himayesinde Suriye’nin kuzeydoğusunda kirli bir ağ oluşturuyor. Bölgedeki petrolü rejim bölgelerine pazarlarken, uzun bir süre Irak Bölgesel Kürt Yönetimi (IBKY) ile Kerkük-İran hattına gönderen PKK’nın söz konusu petrolü İsrail’e de ulaştırıyor. Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA), zaman zaman terörün finansman kaynakları ve terör devleti İsrail’in bölgedeki kirli emellerinin yürütülmesine ilişkin raporlar hazırlıyor. Çalışmalara ilişkin Yeni Şafak’a konuşan SETA araştırmacısı Can Acun, bölgedeki petrolü İsrail’e ulaştırmak için İsrail asıllı ABD’li iş insanı Mordechai (Moti) Kahana gibi Küresel Kalkınma Şirketi unsurlarının aracı olduğunu söyledi. Acun, “Bu iş insanı aracılığıyla İsrail’in, PYD/YPG’nin ürettiği petrolün IKBY üzerinden İsrail’e satılabilmesinin zeminini oluşturmaya çalıştılar. Sözde ABD’nin oluşturduğu üst çatı yapılanma olan
SDG Eş Başkanı İlham Ahmed ile Kahana arasında imzalanan bazı anlaşmalar gün yüzüne çıktı” dedi.
Can Acun
Türkiye’nin güneyindeki kapsamlı terör harekatlarına işaret eden Acun, bölücü unsurların- yuvalandığı yerler dışında PKK ve uzantılarının ana gelir kapısı olan petrol üretim, işletim ve dağıtım tesislerinin de hedef alındığını ifade etti. Acun, Türkiye’nin terörle mücadelede özellikle son dönemde ‘Cezalandırma Harekâtları’nı devreye soktuğunu söyledi.
Suriye ve Irak’ta terör örgütlerine aktarılan finansal desteğin ABD’nin doğrudan yaptığı yardımlar ve uyuşturucu ticaretinden elde edilen gelir olduğunu ifade eden Acun, “Bölgede tahakküm altına alınan enerji kaynaklarının üretim ve kaçakçılığından elde edilen gelir, terör örgütünün asıl geliri olarak karşımıza çıkıyor. Bölücü örgüt, Fırat’ın doğusunda yaklaşık 50 bin kilometre karelik bir alanı kontrol ederken, ülkenin enerji kaynaklarının neredeyse yüzde 70’ini de elinde bulunduruyor. Türkiye’nin askeri müdahaleleri öncesinde terör örgütü, günlük neredeyse 125 bin varil petrol üreten ve yılda 1 milyar doların üzerinde gelir edebilecek bir duruma ulaşmıştı. Görece ilkel yöntemlerle ürettikleri petrol, çeşitli aracılar vasıtasıyla rejim bölgelerine satılırken yine bir süre Fiş-Habur hattı üzerinden IKBY ve Kerkük bölgesine de petrol gönderdiler. Kerkük üzerinden petrolün İran’a kadar ulaştığı da biliniyordu. Ancak Türkiye’nin hava harekâtları ile üretim miktarları şu anda gerilemiş durumda” ifadelerini kullandı.
Acun, bölge üzerine yaptığı araştırmalarda terör devleti İsrail’in Ortadoğu’daki petrol ağını nasıl kontrol ettiğini de şöyle anlattı: “Terör örgütü, ABD himayesinde Suriye’nin kuzeydoğusunda kirli bir ağ oluşturmuş durumda. Burada ürettikleri petrolü rejim bölgelerine pazarlarken uzun bir süre IKBY ve Kerkük-İran hattına da gönderdiler. Zaman zaman İsrail’in de bu bağlamda devreye girdiği görüldü. İsrailli-Amerikalı bir işadamı olan Mordechai (Moti) Kahana gibi Küresel Kalkınma Şirketi unsurlarının bu konuda aracı olduğunu görüyoruz. Bu iş insanı aracılığıyla İsrail’in, PYD/YPG’nin ürettiği petrolün IKBY üzerinden İsrail’e satılabilmesinin zeminini oluşturmaya çalıştılar. Sözde ABD’nin oluşturduğu üst çatı yapılanma olan SDG eş başkanı İlham Ahmed ile Kahana arasında imzalanan bazı anlaşmalar bugün gün yüzüne çıktı.”
