Sağlık ve İçişleri bakanlıklarının 2024 yılı bütçeleri TBMM Genel Kurulu’nda

İYİ Parti Ankara Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba, “AK Parti’nin 2007 ve 2011’deki seçimleri kazanmasında sağlıktaki başarının önemi büyüktü. Ancak daha sonra sağlık sisteminde gerileme ve sıkıntılı dönem başladı.” dedi.

İYİ Parti milletvekilleri, TBMM Genel Kurulu’nda, Sağlık Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığının 2024 yılı bütçelerine ilişkin söz aldı.

İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, sağlık eğitiminin son derece zor, meşakkatli ve hayat boyu süren eğitim olduğunu belirtti.

Elindeki stetoskobu gösteren Çömez, bir hekimin stetoskobu eline alıp hasta bakabilmesi için binlerce saat çalışmak ve gençliğinin bir kısmını heba etmek durumunda olduğunu kaydetti.

Türkiye’de tıp eğitiminin can çekiştiğini iddia eden Çömez, “Her yere plansızca açılan tıp fakülteleri sözüm ona var ama aslında yok. Öğrenciler amfilerde bırakın oturacak sıra bulmayı koridorlarda hatta merdivenlerde bile yer bulamıyor. Tıp fakültesi öğrencileri 200 kişilik amfilerde 600 kişi olarak eğitim almak zorundalar. Bu gençler nasıl pratik yapacak, nasıl hasta görecek, nasıl deneyim kazanacak? ‘Bizim umurumuzda değil, açığı Suriyelilerle kapatırım’ diyorsanız ona söyleyecek sözümüz yok.” değerlendirmesinde bulundu.

Çömez, “yabancıların sınava girmeden parayla Türkiye’de tıp fakültelerinde okuduğunu; Türk öğrencilerinin ise birçok sınava girerek ancak doktor olabildiğini” öne sürdü.

Türk hekimlerinin yurt dışına gittiklerini dile getiren Çömez, “Yurt dışına giden doktorlarımızın sayısı 10 bini geçti. Doktorlarımız yurt dışına para için değil geleceklerinden endişe ettikleri için gidiyor. Doktorlarımız uzun ve tahammül edilmez çalışma saatleri nedeniyle gidiyor. Siz de ‘para için gidiyorlar.’ diyorsunuz. Bu ifade, bizim meslektaşlarımıza büyük bir haksızlıktır.” diye konuştu.

Çömez, diş hekimlerinin de ciddi sorunları olduğunu dile getirerek, diş hekimi sayısının planlanması gerektiğini kaydetti.

İlaç ve muayene katkı payının çok yüksek olduğunu söyleyen Çömez, “Türk vatandaşları katkı payı ödüyor fakat sayıları 10 milyonu bulan Suriyeliler bir tek kuruş para ödemiyor.” dedi.

“Sağlıkta devrim niteliğinde gelişmeler olduğunu gözledim”

İYİ Parti Ankara Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba, 1982 yılından beri çeşitli hastanelerde genel cerrahi uzmanı ve zaman zaman da başhekim olarak hizmet verdiğini aktardı.

Fakıbaba, “2003 öncesi ile sonrasını mukayese ettiğimde; gerçekten sağlıkta devrim niteliğinde gelişmeler olduğunu gözledim. Muayene kuyrukları, ilaç kuyruğu, çok sayıda farklı kurumlara ait hastane olması, bu hastanelere hasta sevk zincirinin çok zor oluşu, nakil araçlarının eski oluşu gibi birçok konuda problemler mevcuttu. Zaman zaman problemler olsa da 10 yıl sağlık hizmetleri gelişerek devam etti. AK Parti’nin 2007 ve 2011’deki seçimleri kazanmasında sağlıktaki başarının önemi büyüktü. Ancak daha sonra sağlık sisteminde gerileme ve sıkıntılı dönem başladı.” dedi.

Vatandaşların randevu almakta zorlandığını, görüntüleme ve ileri tetkikler için çok ileri tarihli randevular verildiğini, hasta memnuniyetine yönelik ciddi sorunlar olduğunu öne süren Fakıbaba, “İlaca erişimde zorluklar yaşanıyor. Katkı payı çok yüksek. Şehir hastanelerine ulaşımda zorluklar yaşanıyor.” ifadelerini kullandı.

Bazı hastaların aldığı randevu tarihlerine ilişkin belgeleri gösteren Fakıbaba, doktorların günde 100’den fazla hastaya bakmak durumunda olduğunu, hastanelerde uzun kuyruklar oluştuğunu ifade etti.

Fakıbaba, vatandaşların sanki “özellikle özel hastanelere yönlendirildiğini” iddia ederek, sağlık sistemindeki aksaklıklar nedeniyle sağlık çalışanlarına yönelik şiddet eylemlerinin devam ettiğini belirtti.

Türk hekimlerinin yurt dışına çıkmak için arayışlara girdiğini belirten Fakıbaba, “Doktor arkadaşlarımız, sadece para için değil itibarsızlaştırma, gelir yetersizliği, ağır çalışma koşulları gibi nedenlerle istemeden de olsa yurt dışına gitme arayışına girmişlerdir.” diye konuştu.

“AK Parti tarafından uygulanan sağlık sisteminin hiç iyi tarafı olmamış mıdır?” sorusunu soran Fakıbaba, “Tabii ki iyi tarafları da olmuştur ve teşekkür ediyoruz. Otelcilik hizmetlerinin çok iyi oluşu, yatan hastaya tıbbi bakımın ve ilginin iyi oluşu, modern tıbbi cihazlar, uçak ambulansların dahil hasta sevk araçlarının modern ve hızlı olması beğendiğimiz yönler.” dedi.

“Samimiyetle, dürüstçe görevini yapmaya çalışıyor”

İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın uygulamalarını başarılı bulduğunu ve takdir ettiğini vurguladı.

Karakaş, “İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya samimiyetle, dürüstçe görevini yapmaya çalışıyor. O yüzden kendisini takdir ediyoruz. Maalesef, görevini yapan bürokrat ve bakanlar bu ülkede artık lütuf haline geldi.” dedi.

Büyük Orta Doğu projesinin hayata geçmesi için Orta Doğu’da bazı adımlar atıldığını dile getiren Karakaş, bunun yöntemlerinden birisinin de hedef ülkelerdeki demografik yapının değiştirilmesi olduğunu belirtti. Türkiye’de 8 ile 10 milyon arasında mülteci olduğunu iddia eden Karakaş, şunları ifade etti:

“Bizim yaptırdığımız simülasyonlara göre bu rakam 2053 yılında 35 milyona ulaşacak. ve maalesef bu insanlara vatandaşlık veriliyor. O yüzden ivedilikle sığınmacılara verilen vatandaşlığın bir an önce durdurulması lazım. Bunlar bizim Müslüman kardeşlerimiz, aşımızı, işimizi paylaşabiliriz ancak vatandaşlığı asla vermememiz lazım. Çünkü vatandaşlık demek o ülkenin tapusuna ortak etmek demektir. Benim atalarımın canlarıyla, kanlarıyla bize emanet ettiği bu vatanın tapusuna hiç kimseyi ortak etme niyetinde değiliz.”

“Güneyde, ABD ve Rusya gibi emperyalist devletlerle komşu olduk”

İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, güvenli, huzurlu, mutlu, müreffeh, özgün, saygın ve güçlü bir Türkiye istediklerini belirtti.

“Kendi ülkesine rahatlıkla gidip gelebilen bir kişinin dünyada mülteci olduğu tek ülke Türkiye’dir” diyen Uz, mülteci sorunun öncelikle ele alınıp çözülmesi gerektiğini kaydetti. Hükümetin dış politikasını eleştiren Uz, şöyle konuştu:

“AK Parti hükümeti, 2013 yılında Türkiye’yi eşi ve benzeri görülmeyen en büyük kitlesel göç dalgasına maruz bırakmıştır. Maalesef Türkiye, AK Parti’nin açık sınır politikasıyla birlikte 2015 yılından itibaren dünyada en fazla sığınmacı barındıran ülke konumuna gelmiştir. Bugün Türk milli kimliği varoluşsal bir tehditle karşı karşıya kalmıştır. Güneyde, ABD ve Rusya gibi emperyalist gayeleri olan devletlerle komşu haline geldik. Emperyalist güçler bugün Suriye’nin kuzeyinde 100 bin kişilik bir terör ordusunu beslemektedir. Bütün bu milli güvenlik risklerinin ötesinde Türkiye, sığınmacılara 100 milyar dolardan fazla para harcadı ve halen harcamaktadır. Türkiye’nin maruz kaldığı bu kitlesel göç, ülkemizin bugününü ve istikbalini tehdit eden, karşı karşıya olduğumuz en büyük milli güvenlik sorunudur.”

İYİ Parti Ankara Milletvekili Yüksel Arslan, AK Parti iktidarı tarafından “alınan, geç alınan ve alınmayan kararlar nedeniyle Türk milletinin büyük bedeller ödediğini” ileri sürdü.

“Çözüm sürecinde atılan adımları” eleştiren Arslan, “AKP iktidarının terörle mücadele ve asayiş politikalarının şifresi Habur’daki çadır mahkemeleridir, Oslo’daki, İmralı’daki ihanet masalarıdır. Bu devletin polisine, askerine hakaret eden, hatta tokat atan hainlere sesiniz çıkmadı.” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir